3 Temmuz 2010 Cumartesi

bir önceki yazının devamı

ikinci gün: Eminönü 'ne gittik. bebişlerimize ciciler almaya .artık hazırlıkları tamamlamalıyız. malum ben bir ikiz anne adayıyım, ikizlerin erken doğum riski daha fazla ne olur ne olmaz, tabi şu an herşey yolunda ama hazır olsun geri sayım başlasın.
çok zorlanırım, gezemem diyordum ama korktuğum gibi olmadı neyseki. o kadar çok şey var ki bakacağımız, üstelik benim bu halimle.
neyse farkında olmadan doğru sokağa girmişiz. kapı süsü, mevlüt süsleri.  okadar çok çeşit var ki insanın daha çok kafası karışıyor. ama harikalar. insanın herşeyi alası geliyor.uzun süre onlara baktık. ama kararsız bendeniz tabiki hemen almadım. sonra havuzlu han diye bir iş merkezi varmış. eşim arkadaşından almış bu adresi. arkadaşının da bebeği olacak. ve bu arkadaşı kadınlardan daha çok ayrıntıcı. her telefonda konuştuklarında bebek hazırlıklarıyla ilgili inanılmaz ayrıntıları konuşuyorlar. daha doğrusu arkadaşı konuşuyor, soruyor da soruyor. neyi nerden alıcaz, nerde kaç para, şu da lazım bu da lazım. didikleyip duruyor adam akla gelmeyecek belki benim annneme , yakın bir arkadaşıma bile danışmadığım ve onlarla konuşmadığım şeyleri soruyor, konuşuyor. bu arada bu şahıs da ayrı bir yazı konusu:) neyse bu arkadaşından almış bu dresi onu arıyoruz. eşim de inatçı, tutturdu mu birşeyi onu yapmadan asla bırakmaz. o önde annemle ben arkada havuzlu hanı arıyoruz. tabi bu arada çoğu dükkana d a baktık elbette. neyse bu hanı bulduk, girdik. ama gerçekten dediği gibiymiş bebekle ilgili herşey varmış. aferin dedim eşime. inadı işe yaradı. yanılmıyorsam 4-5 katlı bir bina ve birçok dükkan var, uygun fiyatlara.
kapı süslerine burda da baktık. bir yerde kampanya varmış, arda kapı süsünü beğendim ama mevlüt süsüne karar veremedim. vazgfeçtim. zaten onlar hazırlayıp gönderecekler kargoyla onunla da uğraşmak istemedim.
annem battaniyelerini aldı.ödileğin havlularını daha uygun fiayata aldı. ben de tulum, alt açma, şapka, nevresim takımı, iç zıbınlarını aldım.
pilim bitti tabi, bu kadar gezmem mucize zaten!
birşeyler yedik. benim koca söylenmeye başladı yeter artık gidelim, o da haklı çoğu erkek bu kadar gezmez yine bizimle iyi gezdi tabi onun da çocukları kendim için gezmiyorum ama olsun buna hiç tahammülü olmayan adamlar çok.  ama ortada kapı süsleri yok, asıl bunun için geldik, yeri burası. kafamız bu konuda çok karışmıştı. aklımda küçük bir dükkan kalmıştı daha hoşuma giden şeyler olmuştu. oraya tekrar alıcı gözle baktık. hoşuma giden birkaç dükkanda da gördüğümüz leylek modeli var. ama yok dedi. zaten ne beğensem ya rengi ya modeli kalmamış oluyor. sonra a varmış dediler. küçücük dükkan, başka müşteriler de var. çocuk nereye bakacağını şaşırıoyor, benim ayaklar zaten iflas etmiş. ama kararlıyım herşeyi alıp çıkacam. neyse bizim leylek geldi, bu dfa şekerleri seç seçebilirsen. ama baştan beri çubuklu modeller daha sevimli geliyordu. bir tane beğendim çok pahalı 50 adet nerdeyse 100 tl ye patlayacak ben güya yerine heldim daha uygun alayım derken astarı yüzünden pahalı olacak. farklı bir modelde karar kıldık ona göre daha uygun ama yine çokmuygun değil ancak 3 paket ( 36 adet ) aldık. neyse bu iş de bitti.  kovasını alıcaz sunumu öyle . ellerinde kalmamış onu da başka bir yerden bulacaz artık.

eve gelip tek tek aldığımız herşeye tekrar baktım. nasıl şirinler. işte o gece heyecandan uyuyamadım. neredeyse çoğu şeyi aldık, zaman yaklaşıyor, nasıl heyecanlanıyorum allahım. sabahladım .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder