tag:blogger.com,1999:blog-11113986888037138122024-02-19T08:46:23.294-08:00Tuğba AğacıTuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.comBlogger26125tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-81243292451495153882012-04-30T03:43:00.002-07:002012-04-30T03:44:58.583-07:00<span style="color: #a64d79;">GENÇ BEYİN2011-09-SY.48</span><br />
<span style="color: #a64d79;"><br /></span><br />
<span style="color: #38761d;">BAŞARI VE MUTLULUKTA KISA YOLLAR</span><br />
<br />
<ul>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">zor beğenen, fazla talepkar ve tuhaf sorular soran biriyseniz; yalnız kalacaksınız demektir</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">stratejik odaklarınızı kaybetmişseniz; yeni fırsatlara uyum sağlayamayacaksınız demektir.</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">neden korktuğunuzu bilmiyorsanız; sizde ileri seviyede stres bozukluğu var demektir.</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">tartışma ve gerginlik çıkarma özelliğiniz varsa ve bunu kontrol edemiyorsanız; başarısız ve mutsuz olacaksınız demektir.</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">boşa kürek çektiğinizi düşünüyorsanız; gerçekten ihtiyaç duyulan ürün ve hizmetler sunmuyorsunuz demektir.</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">eğitimleri gereksiz ve zaman kaybı olarak görüyorsanız; her eğitim için 20 yıl yaşayarak öğrenmeniz gerekecek demektir.</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">çok fazla gelecekte yaşıyorsanız; endişe , gerilim, şüphe ve korku cesaretinizi kıracağı için adım atamayacaksınız demektir.</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">gerçekten canınız yanmamış ve acı çekmemişseniz; asıl varoluş sürecinizi başlatmamışsınız demektir.</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">egonun ve zihnin esaretinden kurtulamadıysanız; her şey sizi tehdit ediyor demektir.</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">gerçekleri idark etmeden yaşıyorsanız; hayatınız bıkkınlık derecesinde tekdüze geçiyor demektir.</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">zorluklarla başaçıkmayı öğrenmediyseniz; bilinçsizsiniz demektir</span></li>
<li><span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;">bilinçsizliği yenmezseniz: derin bilinçsizlik yaşyacak ve artık dünyada insan olarak değil , varlık olarak bulunmaya başlayacaksınız demektir.... A. Akgündüz.</span></li>
</ul>
<div>
<span style="color: blue; font-family: Verdana, sans-serif;"> </span></div>
<div>
<span style="color: #741b47; font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="color: #741b47; font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="color: #741b47; font-family: Verdana, sans-serif;"> Tekrar yaşamımı gözden geçirmeliyim. İnsan ne kadar da olgunum, aştım, tamam oldu dese de aslında öyle olmadığını anlıyor. Tamam ''oldum'' dememeli.</span></div>
<div>
<span style="color: #741b47; font-family: Verdana, sans-serif;"> Mesleğimin amacı ''insanın kendini gerçekleştirmesine '' yardımcı olmak. Ve bu kavramın hayat boyu devam eden bir süreç olduğu vurgulanır. Yukarıdaki maddeler bana bunu hatırlattı. Ama ben sürecin epeyce gerisinde olduğumu hissettim şu anda. </span></div>
<div>
<span style="color: #741b47; font-family: Verdana, sans-serif;"> Çoooook çalışmam lazım çok!</span></div>
<div>
<span style="color: #741b47; font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="color: #741b47; font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div>
<span style="color: #741b47;"><br /></span></div>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-59985406028564445412012-04-30T01:57:00.001-07:002012-04-30T01:57:13.306-07:00<span style="color: red;">GENÇ BEYİN 2011/09-SF.45</span><br />
<span style="color: red;"><br /></span><br />
<span style="color: red;">DİKKATİNİZ DAĞINIKSA:</span><br />
<br />
<ul>
<li><span style="color: blue;">bedeniniz size bazı fizyolojik veya psikolojik mesajlar veriyor demektir.</span></li>
<li><span style="color: blue;">dikkatinizi doğru kullanın, dikkat edilmeyi hakeden şeylere dikkat edin</span></li>
<li><span style="color: blue;">beyninizi çalışma talimatına uygun kullanın; mesela kitap okuken anahtar kelimeleri yakalamak, not almak gibi.</span></li>
<li><span style="color: blue;">dikkatinizi dağıtan kaynağı bulun</span></li>
<li><span style="color: blue;">mola verin. 3-5-10-20 dakika molayı kesinlikle atlamayın</span></li>
<li><span style="color: blue;">dikkat dağınıklığı problem değildir. tekrar toparlamayı bilmek gerekir</span></li>
<li><span style="color: blue;">dikkat dağılması tembellik kapılarını aralar</span></li>
<li><span style="color: blue;">dikkat toplamaya önemli çare yazılı ve sözlü uyaranlardır. odanızda pano kullanın</span></li>
<li><span style="color: blue;">odanızı (tabiki dağılacak, dağınıklık yoksa hayat da yoktur!) toplayın</span></li>
<li><span style="color: blue;">muhatabınızın gözlerine bakarak anlatırsanız söyleyeceğiniz her şeyi hatırlarsınız.</span></li>
<li><span style="color: blue;">gerginlik, stres, üzüntü, depresif haller ciddi dikkat dağınıklığı yapar.bu da geçer demeyi bilin, gerkirse uzman desteği alın</span></li>
</ul>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-60512899309030475232012-04-27T04:43:00.001-07:002012-04-27T04:43:26.655-07:00hafta sonu<br />
<br />
saat 2.40 ve ben giderim. nereyeTuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-53016359710975962822012-04-27T03:15:00.001-07:002012-04-27T03:15:28.460-07:00REHBER ÖĞRETMEN OLMAK<br />
<br />
anlatılmaz yaşanır. bu meslek benim ömrümü yedi. şimdi 8. sınıftan çıktım. ilgisiz hepsi değil tabi. ergenlik anladık zaten hep savunurum toplantılarda, ama saygı denen bir şey var. ben de dile getirdim öğrencilere. ayrıca rehberlik servisine olan bazı kişilerin ön yargısından bahsettim ve bunun beni çok üzdüğünü ifade ettim. rehber öğretmenlik bana sürekli Başarısızlık ve değersizlik duygularını vurguluyor. ama neyse ki bu duyguları yaşayan tek ben değilim. bu mesleğin sorunu. sistem sorunu. elbette benimde eksiklerim hatalarım var. hep eleştiririm kendimi ama eleştirilecek asıl şey sistem ve insanların ön yargıları. biz rehber öğretmenleri tükenmişlik noktasına getiren..<br />
somut şeyler yapmak başarılı olmak istiyorum.<br />
atılganlık eğitimi yapmıştım. o grupta da istediğim sonucu alamadım, çocuklar bana boş boş baktılar. iyi bir etkileşim sağlanamadı. mutlaka bir faydası olmuştur birkaçına. farklı bir ortamda farklı bir çalışma. sanırım ben de mükemmeliyetçiyim. hep en iyisi olsun herkes memnun olsun vs. vs.<br />
biliyorum doğru değil....<br />
<br />Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-34731790197894647012012-04-26T23:28:00.000-07:002012-04-26T23:28:24.708-07:00<span style="color: #3d85c6;">İYİ Kİ DOĞMUŞUM:)</span><br />
<br />
<span style="color: #351c75;">ev yoğun, ikizler çok hareketli, uykuları düzensiz, babaanne dede geldi yardıma ama bir yandan evde büyüklerle yaşamanın zorluğu .. ben de eşimin doğum günümü hatırlamayacağına çok emindim. ama yanılmışım:) unutmamış. sinema ve yemek planı yapmış. şimdi bu çok sıradan iki etkinlik sizin için değil mi:) bunu zaten eşler haftada bir kez yaparlar. işte bizim için durum farklı. bu etkinlikler bizim için lüks. hazır evde babanne dede de varken küçük bir kaçamak yaptık:) eşimin untmamış olması ne büyük saadet bu yoğunluğun içinde:)</span><br />
<span style="color: #351c75;">ayrıca pasta aldık eve dönerken. pastamızı da kestik. </span><br />
<span style="color: #351c75;">yaşasın doğum günleri:)) </span><br />
<span style="color: #351c75;">hım bu arada yolun yarısına iki yıl kaldı, bilin kaç yaşındayım??</span>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-66646668959227555012012-04-25T03:26:00.001-07:002012-04-25T03:26:21.952-07:00<span style="color: blue;">GENÇ BEYİN - 2010-03</span><br />
<span style="color: red;">YANLIŞ KARAR VERİYORSUN, ÇÜNKÜ</span><br />
<span style="color: red;">(kısaltarak yazıyorum)</span><br />
<span style="color: purple;">ani karar vermek</span><br />
<span style="color: purple;">cilalı sözlere kanmak</span><br />
<span style="color: purple;">depresyon</span><br />
<span style="color: purple;">hatalardan ders almamak</span><br />
<span style="color: purple;">karalamalara inanmak</span><br />
<span style="color: purple;">şanssız olduğunu düşünmek</span><br />
<span style="color: purple;">hep mükemmeli istemek</span><br />
<span style="color: purple;">verdiği karardan vazgeçmek</span><br />
<span style="color: purple;">komplo teorisyenliği yapmak</span><br />
<span style="color: purple;">aşırı incelemek</span><br />
<span style="color: purple;">kendi kararlarını başkaları vermek</span><br />
<span style="color: purple;">ahlaki zaafiyet</span><br />
<span style="color: purple;">aşırı duygusallık</span><br />
<span style="color: purple;">öfke</span><br />
<span style="color: purple;">güvensizlik</span><br />
<span style="color: purple;">tembellik</span><br />
<span style="color: purple;">sorumluluktan kaçmak</span><br />
<span style="color: purple;">kötü düşünmek</span><br />
<span style="color: purple;">aile baskısı</span><br />
<span style="color: purple;">birilerine fazlaca dayanmak</span><br />
<span style="color: purple;">değişime direnmek</span><br />
<span style="color: purple;">sadece paraya odaklanmak</span><br />
<span style="color: purple;">muhakemesizlik</span><br />
<span style="color: purple;">dinlemeyi bilmemek</span><br />
<span style="color: purple;">iç sese kulak tıkamak</span><br />
<span style="color: purple;">çözüm yerine probleme odaklanmak</span><br />
<span style="color: purple;">aşırı övülmek</span><br />
<span style="color: purple;">gerekli bilgi ve birikimi edinmemek</span><br />
<span style="color: purple;">idealin bulunmaması</span><br />
<span style="color: purple;">sabırsızlık</span><br />
<span style="color: purple;">analiz ve sentez eksikliği</span><br />
<span style="color: purple;">peşin fikirler</span><br />
<span style="color: purple;">başarısızlığı tatmamak</span><br />
<span style="color: purple;">ben bilirim havası</span><br />
<span style="color: purple;">iki tarafı da dinlememek</span><br />
<span style="color: purple;">artı ve eksileri listelememek</span><br />
<span style="color: purple;">Allah korkusuna yeterince sahip olmamak. Emre Doruk</span><br />
<span style="color: purple;"> </span><br />
<span style="color: purple;"><br /></span><br />
<span style="color: purple;"><br /></span><br />
<span style="color: purple;"><br /></span><br />
<span style="color: purple;"><br /></span><br />
<span style="color: red;"><br /></span>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-11844492167235927812012-04-25T02:20:00.000-07:002012-04-25T02:20:14.698-07:00<span style="color: blue;">FERAHLAMAK İSTİYORUM diyorsan, </span><br />
memurlar.net forumda biri paylaşmış. ben de buraya yazayım.isteyenlere...<br />
<br />
<br />
<i style="background-color: whitesmoke; font-family: Verdana; font-size: 13px;"><b>"LA ilahe illa ente subhaneke innî kuntu minez-zalimîn."</b></i>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-5127536743490887272012-04-25T02:11:00.001-07:002012-04-25T02:11:19.810-07:00GENÇ BEYİN<br />
<br />
birkaç aydır GENÇ BEYİN isimli dergiyi takip ediyorum. kişisel gelişim dergisi. bu alanla ilgili birçok kitap var. ve bunların çoğu bana göre çok dolu değil. bu nedenle çok itibar etmezdim bu kitaplara. daha sonra MÜMİN SEKMAN ' ın kitapları ilgimi çekti. HAYAT YAYINCILIK' ın birkaç kitabını okudum çok beğendim.<br />
gelelim dergiye benim gördüğüm birkaç dergi var bu alanla ilgili ama en donanımlısı GENÇ BEYİN. kesinlikle ısrarla tavsiye ediyorum.bu deriden sonra kişisel gelişim kavramının içi doldu benim için.<br />
elimdeki sayılardan seçtiğim yazıları paylaşmak istiyorum.Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-8976612448271196402012-04-25T01:44:00.001-07:002012-04-25T01:44:25.260-07:00AŞK TESADÜFLERİ SEVER<span style="font-family: 'Courier New', Courier, monospace;">filmi vizyona girer girmez izledim. çok beğendim. filmden çok etkilenndim. yeni duymuştum. birkaç kanalda bu filmden bahseddiliyordu. </span><br />
<span style="font-family: 'Courier New', Courier, monospace;">aaah dedim. klasik, kllişe bir '' AŞK FİLMİ'' Tamam. mehmet Gunsur var ama yine de gidilmez .</span><br />
<span style="font-family: 'Courier New';">bu kadar mı olur, bunu der demez filmin ikinci gününde izledim.</span><br />
<span style="font-family: 'Courier New';">ama tabi tamamen ''TESADÜFEN !''</span><br />
<span style="font-family: 'Courier New';">yanlış bilet sonucu girdik, izledik, beğendik, etkilendik ve etkisinde kaldık. tesadüfen seyrettik!</span><br />
<br />
<a name='more'></a><br />
<span style="font-family: 'Courier New', Courier, monospace;">nasıl mı? </span><br />
<span style="font-family: 'Courier New';">ikizlerden dolayı nefes bile alamıyoruz. kendimizi unuttuk. eşimle başbaşa birşeyler yapamıyoruz artık. güzel paylaşımları bırakın genelde gergin, sinirli ya da yorgun olduğumuzdan konuşmalarımız bile bir anda kavgayla sonuçlanabiliyor.</span><br />
<span style="font-family: 'Courier New';"><span style="color: red;"><strong>burda yine parantez açmak istiyorum:</strong></span> eşime haksızlık etmiyeyim. o mülayim, sakin, hayatı kendine ve bize zorlaştırmayan biridir. her zaman ve her konuda. hatta onun bu sakin yaklaşımı beni kızdırır bazen. ben de gergin bir kişilik olarak herşeyi gözümde büyütür, o şey olmazsa ve o anda olmazsa dünyanın sonu gelecekmiş gibi zannederim ve strese girerim. tabi bu eşime yansır, yansıtırım. ki bebeklerimiz olduktan sonra gerçekten hayat bizim için epey zorlaştı. sorumluluklarım birden çoğaldı. bebeklere üç kişi (ki bu annemdir, allah razı olsun ondan)zor yetişiyoruz. birden bir elektiriklenme ve BOOMM!!!</span><br />
<strong><span style="color: red; font-family: 'Courier New';">ikinci parantez: <span style="color: black;">kötü bir huyum daha vardır . birşey anlatırken ya da konuşurken biraz duygularımı abartabiliyorum tabi istemsiz. hayatımız o kadar karamsar ve kötü değil. ben duyguları yoğun yaşarım anlatırkan de biraz buna yansıyor.</span></span></strong><br />
<br />
<br />
<strong><span style="font-family: 'Courier New';"></span></strong>evet bir kaçamak yapalım dedik. sömestr tatilinde tabi annem de tatile çıktı:)) bir akşam bebeişleri anneme bıraktık. biraz gülelim eğlenelim dedik. yine çok çekmese de beni ''Eyvah Eyvah'' a gidelim dedik. tail ya! sıra çok . neyse sıra bize geldi .bileti satan görevli yoğun bizimle ilgileniyor, telefonlara bakıyor. aldık bileti . birşeyler atıştırdıktan sonra yaşasın vakit geldi yerimizi aldık. ve perde! reklamlar tabi. sonra 1Eylül 1977 yazıyor ve görüntüler akmaya başladı HAYIRR, OLAMAZZ!!! bu hiç de film fragmanına benzemiyor. bu resmen ''AŞK TESADÜFLERİ SEVER'' eşim , yok ya bu reklam bizim bilet diğer filme diyor gayet emin şekilde. sonra bileteTuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-40017417766981494302012-04-25T01:42:00.003-07:002012-04-25T01:45:07.010-07:0025 nisan<br />
<br />
insan enerjisini dengeli kullanmalı. hevesini de . iyi niyetini de ve öfkesini de...<br />
evet kesinlikle böyle. uçlarda olmak, bir şeyi olumlu da olsa yoğun yaşamak zarar veriyor. dengeli yaşamalı. . yoksa her şey altüst olur, dağılırsın.<br />
her zaman sorguladım . ortada mıyım. hep ortalamayım diye. sonra daha odaklandım sonra daha yoğunlaştım. bilinçli ya da bilinçsiz. işime, insan ilişkilerine.<br />
<br />
sonuç: KAOS<br />
<br />
şimdi okuldayım rehberlik servisinde yani odamdayım ve bunları yazıyorum. oysa bu sene her şey çok iyiydi, mesleğime yeniden ısınmış ve yeni anlamlar yüklemiştim. yeniden doğmuş gibiydim. ama şimdi . omuzlarımda dünyanın yükü.enerjim ve isteğim yok oldu.<br />
<br />
rehber öğretmenler pek sevilmez. hep bir ön yargı vardır. odaları var , otururlar, işte bugün bunu yapıyorum sadece oturuyorum. yani aslında yazıyorum. her zaman aldığım parayı haketmeye çalıştım. vicdanım rahat olmalı. e işimi de tekrar sevdim severek çalıştım. dedim ya çok yoğunlaştım.,bazı şeyleri birbirine karıştırdım veee ...Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-3115084937521933282011-02-28T11:35:00.000-08:002011-02-28T11:35:40.902-08:00YENİ FARKETTİMbu gece bebişi uyuturken bir kanalda Betül Arım dikkatimi çekti. . Pozitif, enerjik, akıcı konuşan kendini dinleten biri . Sevdiğim bir tiyatro oyuncusu ( bu arada tiyatrocuları çok severim)<br />
<br />
programın sonuymuş , az bir kısmını dinledim. ve tadı damağımda kaldı. pozitif düşünceden, kendimizi tanımamızdan, kendimizi İYİ tanımanın öneminden bahsediyordu tiyatro ekseni üzerinden .başka oyuncularda vardı. <br />
<br />
Kendini iyi tanımanın önemli olduğunu düşünüyorum evet. hatta mesleğim gereği öğrencilerime çok anlattığım bir konudur. Doğrudan veya dolaylı.<br />
<br />
ama, şu pozitif düşünce, yaşama sanatı ile ilgili konular artık geyik muhabbeti gibi gelmeye başlamıştı ki bu da öğrencilerimle paylaştığım ( özel görüşmelerde ) bir konudur. tabi bir de kendini sev, insanları sev, affet, anı yaşa vs. vs. klişeleri... Ama sanırım konuların içeriğinden çok kimin anlattığı ve/veya nasıl anlattığı da çok önemli.. betül Arım o kadar akıcı ve heyecanla anlatıyordu ki bu konular yeniden önem kazandı benim için.<br />
Yaşama Sanatı Seminerlerinden Himalaya tuzundan bahsetti. <br />
<br />
<em><span style="color: red;">(Bunda bir de içinden geçtiğim dönemin de etkisi var elbette. Hem çok güzel ve özel , bir o kadar da zor bir dönem. İkizlerimin aşkı, mutluluğu ve aynı zamanda hayatıma yükledikleri sorumluluklar. aslında haksızlık içeren bir cümle oldu. Onlar yüklemediler . Ben bu sorumluluğu aldım. Ben o sorumluluğa hazır olmadan dünyaya getirmedim bebeklerimi. Yine bir programda Gündüz Vassaf diyordu ki: '' Böyle bir dünyaya çocuk getirmeye hakkım yok diyenler ya çocuk yapmasınlar ya da çocuğu varsa bu cümleyi sarfetmesinler'' </span></em><br />
<em><span style="color: red;">ben de aynen böyle düşünüyorum. madem sorumluluk alarak ( ki tedaviyle oldu) getirdim, böyle bir dünya, bu toplumda, bu ataerkil yapıda ile başlayan cümleler kurmamalıyım.</span></em><br />
<br />
<span style="color: black;">Ama zorlanıyoruz ailece, etrafa saldırıyorum, bazen etraf ban saldırıyor , beni anlamıyor artık bir çözüm bulmak bu kısırdöngüyü kırmak lazım . Kısacası böyle heyecanlı, enerjik cümleler duymam lazım, adım atmam lazım''</span><br />
<br />
. Facebook da sayfası var. Hemen inceledim. Bakmanızı tavsiye ederim. Şu cümlesi de hoşuma gitti Betül Arım' ın : <span style="color: blue;">''yaşamla kavga etmek yerine O'nunla dans etmeyi seçebiliriz</span>.''<br />
<br />
Şu da bir gerçek ki evet çok önemli adımlar , bilgiler biraz da mizaçla ilgili . Zaten asıl mesele bunu becerebilmek. Hayatla, insanlarla ilişkileri kotarabilmek.<br />
<br />
Hayatımızı yönlendirmek.<br />
<br />
Şu açıdan da mesele değerlendirilebir. Bunlar insanların hayatla başaçıkma metotları bence. Kimi insan bunu seçer, kimi bunu dini temeller üzerine inşa eder ya da başka bir felsefe , metot vb. üzerinden yorumlar ve hayatını yönlendirir.<br />
<br />
<strong><span style="color: cyan;">Peki ya BEN?</span></strong><br />
<br />
<strong><span style="color: magenta;">Peki ya SİZ?</span></strong>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-23431666869231669802011-02-19T16:47:00.000-08:002011-02-19T16:47:50.362-08:00uyku sen nasıl bişeysinyine uykum kaçtı. allahım çıldıracağım. ikizler uyanabilir, ya da uyayacakları tutar sabha kadar ben de uyuyamadığıma yanarım. oooff of. 6 aydır uykuya hasretim ilk zamanlar neydi öyle saat başı kalkıyordum bir yiğir bir yağız. bazen ikisi birden. aynı anda onlara mama yedir uyutmaya çalış... şimdi uyku süreleri uzadıysa da hala tam bir uyku düzenleri yok . ve işin kötü tarafı son zamanlarda uyuyamıyorum heyhat! sebebi belli ve yapacak birşey yok!<br />
<br />
bu iç seslerim hiç bitmeyecek hiç azalmayacak mı? eskileri unutamamak, takılı kalmak, bir kin yumağında kaybolmak. artık beynim almıyor , uyuşuyor. olanları yeniden yeniden yaşamak... bunların üzerinden yeni diyaloglar yazmak ve sonunda yine sinir harbi... yazık bana.<br />
<br />
bir psikiyatriste mi gitsem.<br />
<br />
politik olmayı ne zaman öğrenicem. öğrenmek istemiyorum aslında. çünkü ben olmam o zaman. ama ben de işte böyle takıntılı, eyvallah demeyen bir ben!!!! allahım herkes derin düşlere dalarken benim halime bak.<br />
<br />
elif şafak ın sözünü yazdığı ve teomanın seslendirdiği şarkı beni anlatıyor adeta:<br />
... geceleri tanrıya sığınan kız çocuğu<br />
isyankar gündüzleri...Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-357998018684773062011-02-03T14:03:00.000-08:002011-02-03T14:03:30.502-08:00melankolikikizlerim, duygusal iniş çıkışlarım, insan ilişkileri, yalnızlık, yalnızlığım, ölüm korkusu, dünyada olanlar, insanların insanlıltan çıkışı, hamilleilk, lohusalık, lohusalığın bitişi ama geriliminin bitmemesi, eşinin ailesinin olumsuz varlığı, geçmişe dönmek hatta bazen hiç bugüne gelememek, bardağın hep boş tarafını görmek, iyimser olmaya çaışıp başaramamak, bir günde tüm mevsimleri yaşamak, <br />
<br />
allaha isyan etmekten korlmak ama isyan etmek, sonra korkup dua etmek, haline şükretmek gerekiğini bilmek ama hep daha fazlasını istemek, <br />
<br />
kıskanmak, öfkelenmek, sinirli olmak hep, ağlamak, bağırmak, <br />
<br />
işte son halim.Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-60416876126735500362010-07-03T01:59:00.000-07:002010-07-03T01:59:11.123-07:00karyola düğümü çözüldü<span style="color: red;"><strong><em>ikinci günün devamı: </em></strong></span><span style="color: lime;">eminönü dönüşü eşim deniz kenarında oturmayı teklif etti. kaçarır mıyım bu teklifi . yorgun olmama rağmen ayaklarım hiç gitmiyor, boğaz turu bile yapabilirdim. eve öyle hapsolmuştum ki özgür hissetim kendimi. hava da güzeldi. neyse biz biraz oturp çay içtik. güzeldi. </span><br />
<br />
<span style="color: lime;">sahil yolundan gidiyoruz, yine eşim hazır yaklaşmışken karyola siparişi verdiğimiz yere uğrayalım parayı ödeyelim dedi. bu sorun olmuştu bunalıma girmiştgim. ben itiraz ettim hemen . çünkü o ölçüde yatak bulamadık sipariş verirp yaptırmamız gerekiyordu ve ben bundan soğumuştuk. iptal etmek istediğim için gitmek istemedim. ama sonra bir an gitmemizin daha doğru olduğuna karar verdim. bu mevzuyu yüz yüze konuşmak daha uygun.</span><br />
<span style="color: lime;">kadına üzüldüğümü siparişin daha pahalı olduğunu ve uzun sürede teslim ettiklerini söyledim. bu defa demez mi benim elimde yatak var. ya düştük bir şaşkın kadına o gün benim elimde yatak var demedi. ya biz iki şaşkın anlamıyoruz .</span><br />
<span style="color: lime;">ama şu bir gerçek. eşim farklı birşey söylüyor ben farklı bir şey soruyorum , satıcı ayrı alemde ( bu durum çoğu şeyde geçerli ) sonra KAOS!</span><br />
<br />
<span style="color: lime;">bizim asıl sorunumuz bu. eşimle doğru iletişim kanallarını kullanamıyoruz bak şimdi bu da ayrı bir yazı konusu. şimdi oralara girmeyelim.</span><br />
<br />
<span style="color: lime;">sonuçta yatakları da ordan aldık. çok ama çok hafifledim.</span>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-35187020691306529072010-07-03T01:38:00.000-07:002010-07-03T01:38:56.868-07:00bir önceki yazının devamı<span style="color: blue;"><strong><em>ikinci gün: </em></strong></span><span style="color: #3d85c6;">Eminönü 'ne gittik. bebişlerimize ciciler almaya .artık hazırlıkları tamamlamalıyız. malum ben bir ikiz anne adayıyım, ikizlerin erken doğum riski daha fazla ne olur ne olmaz, tabi şu an herşey yolunda ama hazır olsun geri sayım başlasın.</span><br />
<span style="color: #3d85c6;">çok zorlanırım, gezemem diyordum ama korktuğum gibi olmadı neyseki. o kadar çok şey var ki bakacağımız, üstelik benim bu halimle.</span><br />
<span style="color: #3d85c6;">neyse farkında olmadan doğru sokağa girmişiz. kapı süsü, mevlüt süsleri. okadar çok çeşit var ki insanın daha çok kafası karışıyor. ama harikalar. insanın herşeyi alası geliyor.uzun süre onlara baktık. ama kararsız bendeniz tabiki hemen almadım. sonra havuzlu han diye bir iş merkezi varmış. eşim arkadaşından almış bu adresi. arkadaşının da bebeği olacak. ve bu arkadaşı kadınlardan daha çok ayrıntıcı. her telefonda konuştuklarında bebek hazırlıklarıyla ilgili inanılmaz ayrıntıları konuşuyorlar. daha doğrusu arkadaşı konuşuyor, soruyor da soruyor. neyi nerden alıcaz, nerde kaç para, şu da lazım bu da lazım. didikleyip duruyor adam akla gelmeyecek belki benim annneme , yakın bir arkadaşıma bile danışmadığım ve onlarla konuşmadığım şeyleri soruyor, konuşuyor. bu arada bu şahıs da ayrı bir yazı konusu:) neyse bu arkadaşından almış bu dresi onu arıyoruz. eşim de inatçı, tutturdu mu birşeyi onu yapmadan asla bırakmaz. o önde annemle ben arkada havuzlu hanı arıyoruz. tabi bu arada çoğu dükkana d a baktık elbette. neyse bu hanı bulduk, girdik. ama gerçekten dediği gibiymiş bebekle ilgili herşey varmış. aferin dedim eşime. inadı işe yaradı. yanılmıyorsam 4-5 katlı bir bina ve birçok dükkan var, uygun fiyatlara. </span><br />
<span style="color: #3d85c6;">kapı süslerine burda da baktık. bir yerde kampanya varmış, arda kapı süsünü beğendim ama mevlüt süsüne karar veremedim. vazgfeçtim. zaten onlar hazırlayıp gönderecekler kargoyla onunla da uğraşmak istemedim.</span><br />
<span style="color: #3d85c6;">annem battaniyelerini aldı.ödileğin havlularını daha uygun fiayata aldı. ben de tulum, alt açma, şapka, nevresim takımı, iç zıbınlarını aldım.</span><br />
<span style="color: #3d85c6;">pilim bitti tabi, bu kadar gezmem mucize zaten!</span><br />
<span style="color: #3d85c6;">birşeyler yedik. benim koca söylenmeye başladı yeter artık gidelim, o da haklı çoğu erkek bu kadar gezmez yine bizimle iyi gezdi tabi onun da çocukları kendim için gezmiyorum ama olsun buna hiç tahammülü olmayan adamlar çok. ama ortada kapı süsleri yok, asıl bunun için geldik, yeri burası. kafamız bu konuda çok karışmıştı. aklımda küçük bir dükkan kalmıştı daha hoşuma giden şeyler olmuştu. oraya tekrar alıcı gözle baktık. hoşuma giden birkaç dükkanda da gördüğümüz leylek modeli var. ama yok dedi. zaten ne beğensem ya rengi ya modeli kalmamış oluyor. sonra a varmış dediler. küçücük dükkan, başka müşteriler de var. çocuk nereye bakacağını şaşırıoyor, benim ayaklar zaten iflas etmiş. ama kararlıyım herşeyi alıp çıkacam. neyse bizim leylek geldi, bu dfa şekerleri seç seçebilirsen. ama baştan beri çubuklu modeller daha sevimli geliyordu. bir tane beğendim çok pahalı 50 adet nerdeyse 100 tl ye patlayacak ben güya yerine heldim daha uygun alayım derken astarı yüzünden pahalı olacak. farklı bir modelde karar kıldık ona göre daha uygun ama yine çokmuygun değil ancak 3 paket ( 36 adet ) aldık. neyse bu iş de bitti. kovasını alıcaz sunumu öyle . ellerinde kalmamış onu da başka bir yerden bulacaz artık. </span><br />
<br />
<span style="color: #3d85c6;">eve gelip tek tek aldığımız herşeye tekrar baktım. nasıl şirinler. işte o gece heyecandan uyuyamadım. neredeyse çoğu şeyi aldık, zaman yaklaşıyor, nasıl heyecanlanıyorum allahım. sabahladım .</span>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-80327702735087918282010-07-02T05:36:00.000-07:002010-07-02T05:36:05.161-07:00birikenler<span style="color: red; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">üç günde ne oldu? </span><br />
<span style="color: red; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">bunalıma girdim</span><br />
<span style="color: red; font-family: Georgia;">bunalımdan çıktım</span><br />
<span style="color: red; font-family: Georgia;">Eminönü' ne gittim</span><br />
<span style="color: red; font-family: Georgia;">gece uyuyamadım ,sabahladım</span><br />
<span style="color: red; font-family: Georgia;">uyandığımda sersemdim, bakırköy'e gitmeyi istedim</span><br />
<span style="color: red; font-family: Georgia;">anneme telefon açtım , Bakırköydeyim, istersen gel dedi; heveslendim</span><br />
<span style="color: red; font-family: Georgia;">eşime bakırköye gidelim dedim, kabul etmedi, sinirlendim, tekrar bulutlandım</span><br />
<span style="color: red; font-family: Georgia;">tansiyonumu ölçtürdüm</span><br />
<span style="color: red; font-family: Georgia;">eve geldim, biraz söndüm.</span><br />
<br />
<span style="color: red; font-family: Georgia;">şimdi de yazıyorum.</span><br />
<br />
<span style="color: red; font-family: Georgia;"><em>birinci gün</em>: <span style="color: #444444;">ruhum gri. 7 aydır evde oturmaktan kafayı yemek üzereyim. hele bir de havalar açmıyor, hala güneşsiziz ya, iyice içime kapanıyorum. evde oturmayı çok seven bendeniz artık evden nefret ediyorum. iş hayatı beni çok üzmüş, çok bunaltmıştı. keşke ev hanımı olsaydım. elalemle uğraşacağıma evimle , kocamla , çocuklarla ( olduğunda ) uğraşmayı tercih ederim diyordum. ama neyi anladım? evde oturmanın bana göre olmadığını. evde olduğum müddetçe, iyice tembelleştiğimi (zaten yeterince tembelim ) üretken ev hanımları gibi birşeyler yapmadığımı gördüm. ( gerçi hamilelik dönemi bunu dışında tutuyorum ama normal zamanda da biliyorum kendimi ) kısaca, benim evde oturmam pek hayırlı değil. </span></span><br />
<span style="color: #444444; font-family: Georgia;">ayrıca evden şu açıdan da nefret ettim. duvarlar eşyalar üstüme üstüme geliyor. koyu, karanlık bir ev. camlar küçük. balkonumvar ama oturamıyorum. neden ? çünkü dibimizde bina var. şimdi evimi hücre gibi birşey zannedeceksiniz, hayır . aslında şirin ama bana öyle görünüyor bu aralar. ev kendimizin, hala kresisini ödüyoruz , buna şüktermeliyim, bu zamanda ev sahibiyim diye çok maceralı olmuştu evi satın alma süreci bu da tabi ayrı bir yazı konusu. zaten hatırlamak da istemem. çünkü sinirleniyorum ve beddua ediyorum emlakçıya.</span><br />
<span style="color: #444444; font-family: Georgia;">bugün böyle geçti. tabi bir yandan da doğumla , bebekle, bebek hazırlıklarıyla ilgili ayrıntılarla ilgili kaygılarla...</span><br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHlBYIfrKepwXzJEBWeGK_iOtMo7C172WZ6oNCHuNgk8QgLf4qtHC03h2yKhdj2MVyiQw-rcSMzHgWKIuIwaZfNI5GJjIYiAVpbfE529cAPosOjKq6ZyccJnzUkDsSY8aoRyyQ7aVpTaM/s1600/20080626-B6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" rw="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHlBYIfrKepwXzJEBWeGK_iOtMo7C172WZ6oNCHuNgk8QgLf4qtHC03h2yKhdj2MVyiQw-rcSMzHgWKIuIwaZfNI5GJjIYiAVpbfE529cAPosOjKq6ZyccJnzUkDsSY8aoRyyQ7aVpTaM/s320/20080626-B6.jpg" /></a></div>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-66551227694867789222010-06-29T09:26:00.000-07:002010-06-29T10:16:47.067-07:00CAĞ KEBAPPP<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFab7kGqfwK4enSwMGd66t4_cROQfFy1BOf7PF2s0ULrHFBLI3RIdjCBBAO32DT64SI7aMcgvUiUj2Prte32w8VVSfBC8A4ikyczVcjRqFikXdTznUPirM5AAjkOkPABzpB83gqpAjtAU/s1600/tavla.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 400px; FLOAT: left; HEIGHT: 300px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5488245536737233810" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFab7kGqfwK4enSwMGd66t4_cROQfFy1BOf7PF2s0ULrHFBLI3RIdjCBBAO32DT64SI7aMcgvUiUj2Prte32w8VVSfBC8A4ikyczVcjRqFikXdTznUPirM5AAjkOkPABzpB83gqpAjtAU/s400/tavla.jpg" /></a><br /><div><br /><br /><div>dün stresliydim ya, yok iğneydi, tansiyondu bunaldım. zaten sürekli evdeyim. kırk yılda bir çıkkıyorum zooorlaa. çıkıncada eve girmek istemiyorum hele de güneşliyse hava. hoş girmek istemesem de bişey değişmiyor, yorgun olduğum için zaten tad alamıyorum. ne diyordum: doktordan çıkınca eve gitmek istemedim. tabi kocaya kaprisler, şikayetler. eve gitmek istemiyorum, beni biryerlere götür diye ağlanıyorum. yazık adam da bıktı benden:) </div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiu4_95udT0d34AK93mA8RXGKlj8sYEI01mr7i1l_MXXT9lb_wiQANVWPxToyCJXHRFINRcT8u_VuqQEkbRibRs4tul6pGMSDkCQGnm0rErmm1HTHTbOJ2CCPEuG1ZEVc40Xtu6vwaMylo/s1600/g_oltucag.jpg"><img style="MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 298px; FLOAT: right; HEIGHT: 136px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5488243306480875314" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiu4_95udT0d34AK93mA8RXGKlj8sYEI01mr7i1l_MXXT9lb_wiQANVWPxToyCJXHRFINRcT8u_VuqQEkbRibRs4tul6pGMSDkCQGnm0rErmm1HTHTbOJ2CCPEuG1ZEVc40Xtu6vwaMylo/s400/g_oltucag.jpg" /></a><br /><br /><div><br />eve yakın bauhause var. oraya girelim dedim. (ne büyük değişiklik) ama o tür yerlere hiç giremiyorum. çok büyük, çok karışık olduğu için , yoruyor. normalde de zaten yoruyor. bu arada o koskoca bauhause ' a girme sebebimiz küçük bir tuvalet fırçası için . evet evet yedek tuvalet fırçası:) marketlerde yedek bulamadım. bauhause 'den aldığım için yedeği vardır düşüncesiyle girdim tabi. yani konu nereye geldi. Allahım ne iğrencim kebapla fırçayı aynı satırlarda yazıyorum. bir türlü bulamadık uyan parça, helak oldum fırçaların başında gebe gebe:) </div><br /><br /><div><br />evet geçelim ordan kebaba. ben tutturdum yine eve gitmeyecem diye. acıktım yemek yiyelim. birden canım döner çekti. normalde pek et seven biri değilim. her eti yemem. belli şeyleri belli standartta yerim. ille de sahile gidelim . eşim de sahilde kebapçı yok balık yeriz o zaman diyor. ama yok ben ille de döner diyorum. o da garibim ne yapsın yol üstünde cağ kebap var onu dene diyor. yooookk. ben yol kenarı istemem deniz kenarı isterim. neyse en sonunda ikna oldum. ha ama seçenek vardır diye. eşim cağ yer ben de dönerimi yerim diye. neyse gittik. oturduk fena değil. adam demez mi sadece cağ kebap var. buna bile ağlar hale geldim. gözlerim doluyor sesim titriyor. koca da tedirgin, bahtsızsın diyor. e neyse yiycem artık. sunum güzel. ama tadı bana uygun değil neyseki biraz alıştım bir de açlıktan mı nedir yine de yedim. yarım bırakırım diye düşünüyordum. et severler bilirler. eminim çok da beğenirler. ben direk adından tarifinden bile yemeği reddediyordum ama itiraf ediyim hiç yemeyeceğim gibi değildi. </div><br /><br /><div></div><br /><br /><div><br />ordan da çıktık çay ve tavla keyfi yaptık. eski günlerdeki gibi. çay tiryakisi ben 7 aydır çay içemiyorum nefret ettim çaydan. hatta ben bu gebelik süresince nasıl bırakıcam çayı diyordum. biri söylese inanmazdım . ama kendiliğinden çözüldü. yavrularım çay bile içirmediler bana:)<br />laf aramızda önce kocayı ilk el yendim. 2. elde mars ettim:)))))) oldu mu 3-0. hadi bitsin diyorum. uyanıklık yapıyorum. ama koca yooooooooooooooookkk diyor 5 de biter. ya kırk yılda yenmişim, tadını çıkartmıyor. e noldu. sonuç 3-3 oldu :( orda bitirdik. hırslı biri değilimdir ama bazen bu tür durumlarda sinirleniyorum hırs yapıyorum. en nihayetinde bu tavla olayı günü kurtardı. çok özlemişim. iyi geldi.<br />YAŞASIN TAVLA:))) </div><br /><div></div></div>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-8992398071092021462010-06-29T09:07:00.000-07:002010-06-29T09:23:05.418-07:0011-7<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNJO8dQ-5If2hue-8c_HnG-LT1Q7Jq9q7TBpHQoiDt0Wd_oK0PVG3WMHkBAxxEaL1hJKtv6fRzKniTs1RDjBjWXsZKoSyvzY2ZLTcy0-X5qXK1dWxG_YQ1Oa9RQTuF2kB4teEZWlsR8NI/s1600/1201887133-201-001-02.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 386px; DISPLAY: block; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5488230000955425154" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNJO8dQ-5If2hue-8c_HnG-LT1Q7Jq9q7TBpHQoiDt0Wd_oK0PVG3WMHkBAxxEaL1hJKtv6fRzKniTs1RDjBjWXsZKoSyvzY2ZLTcy0-X5qXK1dWxG_YQ1Oa9RQTuF2kB4teEZWlsR8NI/s400/1201887133-201-001-02.jpg" /></a><br /><div><span style="color:#000099;">ohh biraz olsun rahatladım. dün tansiyonum 14-9 çıkınca çok korktum. doktorum da ciddi ciddi uyarınca epey panikledim. bir hafta tansiyon takibib verdi. bugün tedirgin gittim sağlık ocağına. 11-7 çıktı. ağlayacaktım sevinçten. bu defa da kalan 6 gün aklıma geldi tekrar endişelendim</span></div><br /><div><span style="color:#000099;">6 gün daha ölçülecek . umarım normal çıkar . </span></div><br /><div><span style="color:#000099;"></span></div><br /><div><span style="color:#000099;">onun yüzünden bebişlerimin ciğerleri gelişsin diye iğne yapmadı doktor. ay canlarım yeriim ben onların ciğerini erken gelecekler ya dünyaya kuzucuklarım, hazırlanmaları lazım:)</span></div><div><span style="color:#000099;"></span> </div><div><span style="color:#000099;">ayrıca tansiyonum yüksek çıksaydı bugün tansiyon ilacına başlayacaktım. artık ilaç içmekten helak oldun. ilaç kutularını görünce bile midem bulanıyor. ev eczane gibi. dolaba sığmıyorlar artık. </span></div><div> </div><div><span style="color:#000099;">ama tek severek içtiğim MAGNEZYUM. onunda tadı pek iyi değil ama meyve suyu niyetine içiyorum. ağrılarıma çok iyi geliyor. </span></div><div><span style="color:#000099;">seni seviyorum MAGNEZYUM:)</span></div><div><span style="color:#000099;">hım bir de içmesi kötü ama mide yanmasınıı baskılayan PULCET 'i unutmayayım.</span></div><div><span style="color:#000099;"></span> </div><div><span style="color:#ff0000;">hey Allahım! deliriyorum galiba!</span></div>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-70559061759657507362010-06-28T18:14:00.000-07:002010-06-28T18:33:13.043-07:00gecenin 04:14' ü<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSs9ObHJGJgD_Zhoni1cHrbYL8Mch1ffIj9rPQf44a0y9jBTEHbybkYidSEX6YCd5gm7ZWK1K9ZWGwvNhso7ZoSY3wddX22vikC57_T7K4XjoqEbCnw98YaHqSzCUiGh4NwibWm7VbcXY/s1600/imagesCA8QZMFE.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 140px; DISPLAY: block; HEIGHT: 113px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5488002553945776674" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSs9ObHJGJgD_Zhoni1cHrbYL8Mch1ffIj9rPQf44a0y9jBTEHbybkYidSEX6YCd5gm7ZWK1K9ZWGwvNhso7ZoSY3wddX22vikC57_T7K4XjoqEbCnw98YaHqSzCUiGh4NwibWm7VbcXY/s400/imagesCA8QZMFE.jpg" /></a><br /><div><span style="font-family:arial;color:#663366;">Allahım. uyku tutmadı. Uzun süredir böyle olmamıştı. genelde erken uyur, sabahın köründe uyanır ve kıvranırdım Ama bugün hiç uyuyamadım. sağa dön sola dön. zaten heryerim ağrıyor. hım bu arada iyiki magnezyum var da ağrılar biraz olsun diniyor. herneyse..kafamdan o kadar çok şey geçiyorki çıldırır insan. zaten başka ne olabilir ki gecenin dördünde. alakalı alakasız herşey. tüm mazim:) kim kazık attı, kim iyi davrandı, çocuk odası, evin bakımı, yapılacaklar, tatil özlemi, akrabalar, hangi arkadaşımdan koptum, neden koptuk,bütün insanlar iyidir hayır hayır o bana şunu dedi, çocuklarım doğunca neyapıcam, hadi zaman geçsin. İMDAAAAAAAAAAAAAAATTTTTTTT!!!<br />En sonunda kalkıp yazmanın daha iyi olacağına karar verdim.<br />ohh rahatladım biraz.<br />ama biraz:))</span></div>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-71027157047603303642010-06-28T14:52:00.000-07:002010-06-28T18:13:08.371-07:0028.HAFTA<div>BUGÜN 28. HAFTAYA GİRDİM. SÜREÇ İLERLİYOR. BEBEKLER BÜYÜYOR BEN AĞIRLAŞIYORUM. ASLINDA FAZLA KİLO ALMADIM HELE BİR İKİZ GEBEYE GÖRE:) ZAMAN BENİM İÇİN AĞIR GEÇİYOR AMA DÖNÜP BAKTIĞIMDA 27 HAFTA DEVİRMİŞİM EH FENA DEĞİL DİYORUM. </div><br /><div>HERNEYSE. TETANOZ AŞIMIN İKİNCİSİNİ OLDUM. SAĞLIK OCAKLARI ARTIK BÖYLE Mİ HİZMET VERİYOR BRAVO VALLA. DURUMU OLMAYAN, ÖZEL HASTANEYE GİDEMEYEN İNSANLAR İÇİN HARİKA BİR HİZMET. ÇOK GÜZEL İLGİNENİYORLAR. BAZEN ÖZELDE BİLE BAZI MÜDAHALELER YAPILMIYOR! HIM NE DİYORDUM: AŞIMI OLDUM. TANSİYONUMA BAKTI HEMŞİRE . MAALESEF YÜKSEK ÇIKTI. 14-9. BİR AN BEN DE PANİK OLDUM. O DA CİDDİ UYARDI BENİ AYAĞIMA BAKTI ŞİŞLİĞİNE, HEMEN DOKTORUMA İLETMEMİ SÖYLEDİ. UZUN SÜRE DİKKAT ETTİM HERŞEYE. ZATEN ÇOK ZOR GEBELİK GEÇİRDİĞİM İÇİN İSTESEM BİLE YİYİP İÇEMEDİM. ZARARLI ŞEYLERİ CANIM ÇEKMEDİ:) AMA SON ZAMANLARDA İŞTAHIM AÇILDI VE BİRAZ HAMUR İŞİ YEDİM. VE HEMEN ETKİSİNİ GÖSTERDİ BÖREKLER:) AZİZLİĞİNE UĞRADIK. TABİ İKİZ OLMASININ DA ETKİSİ VAR. TUZU KESMEMİ SÖYLEDİ Kİ ZATEN ÇOK AZ TUZLU YİYORUM. ARDINDAN İDRAR TESTİ YAPILDI. NEYSEKİ BİR SORUN YOK.</div><br /><div>VE NİHAYETİNDE BEBİŞLERİMİN KALP ATIŞLARINI DİNLEDİK, NASIL HIZLA ATIYOR</div> TABİ HEMEN ANNELERİNE CEVAP VERDİLER. BİZ KALP ATIŞLARINI DİNLERKEN ONLAR DA NASIL DÖNÜYORLAR HAREKET EDİYORLAR. YERİM BEN ONLARIN KALBİNİ. GERÇEKTEN HARİKA BİR DUYGU. HELE BÜYÜYÜP DE DAHA BELİRGİN HİSSEDİNCE DAHA İNANIYOR İNSAN İÇİNDE BİR CANLI OLDUĞUNA. BİRKAÇ GÜNDÜR ATAKTALAR. KARNIM NASIL DALGALANIYOR:)<br />SONRA DA DOKTORA GİTTİM. BİRİ 1 KİLO DİĞERİ 980 GR. CİĞERLERİ GELİŞSİN DİYE İĞNE YAPILACAKTI FAKAT TANSİYONUM YÜKSEL ÇIKINCA YAPILAMADI. BİR HAFTA TANSİYON TAKİBİ YAPILIP ÖYLE YAPILACAK. HAYIRLISIYLA TAMAMLANSA ŞU SÜREÇ.Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-65155207670252500642010-06-28T14:17:00.000-07:002010-06-28T14:50:40.532-07:00hangi beşik, hangi dolap<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUI8J2r5ZtOdb7ZaFnL2x_gcDy8G0usX1V7PzM6rysSuUdnTq63sB6hAQwD_IqNcXm2ItfdXND9ozw4Acrpsv6S10ypvsQNwPTl6nUMueMsfrV5rheKUYtoKaJ2SDIWan6fXRTs5wNh1Q/s1600/76344karyola.jpg"><img style="MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 128px; FLOAT: right; HEIGHT: 114px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5487944958876569554" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUI8J2r5ZtOdb7ZaFnL2x_gcDy8G0usX1V7PzM6rysSuUdnTq63sB6hAQwD_IqNcXm2ItfdXND9ozw4Acrpsv6S10ypvsQNwPTl6nUMueMsfrV5rheKUYtoKaJ2SDIWan6fXRTs5wNh1Q/s400/76344karyola.jpg" /></a><br /><div><span style="font-family:verdana;color:#cc33cc;">bebeklerime oda hazırlama telaşındayım. çok zevkli ve bir o kadar da zor bir süreç. internette çok alternatif var ama gel gör ki yakın çevremde fazla bebe mobilyacısı yok. uzaklara da gidemiyorum. malum ikiz gebeyim ve fazla hareket edemiyor ve çabuk yoruluyorum hele bir de sıcaklar bastırınca... </span></div><span style="font-family:verdana;"><br /><div><br /><span style="color:#cc33cc;">hangi model, hangi renk olsun, odayı nasıl süsleyelim. kaç yaşa kadar kullanırlar, acaba sıkılırlar mı ileride, daha uygun fiyata bulabilir miyiz derken kafayı yiycem. aslında bugün bir sipariş verdik. ama işin komik kısmı hala kararsızım. birkaç yere baktıktan sonra ilk baktığımız mağazadaki karyolada karar kıldık zorla. ama sevmediğim iki şey oldu. rengine , modeline, kulplarına ( adı herneyse onların:) )karar verdik.</span></div><br /><div><span style="color:#cc33cc;">ad, adres vs. alında satıcı, pos makinemiz yok komşudan çekecez parayı demez mi! en gıcık olduğum şey. ne hikmetse olmaz o makine, komşu dükkana gidersin, satıcı önde sen arkada tin tin. ha burda farklı olan şey bu komşu o an müşterideydi ve bizim eve gelip parayı öyle çekecekti. e hadi tamam dedik.<br />bu defa yatak ebatına geldi konu. yatağa bakarken bu detay aklıma gelmemişti. bu karyola biraz büyük olduğu için bu ebatta döeşek bulmak zor olabilirmiş! </span></span></div><br /><div><span style="font-family:verdana;color:#cc33cc;">heyhat! gel de çıldırma!</span></div><br /><div><span style="font-family:verdana;color:#cc33cc;"><br />e bunu baştan konuşmadık dedim. ve bu arada tekstil çalışmadıklarını bir yerden yaptırdıklarını söylemişti satıcı ve şunu da eklemişti: tekstilde sorun yaşıyoruz. sonra da şunu söylüyor yatak bulamazsanız o ebatta bizde yaptırırsınız. ölür müsün, öldürür müsün. </span></div><span style="font-family:verdana;"><br /><div><br /><span style="color:#cc33cc;">yoldayız telefon geliyor. bizim bu satıcı. pos makinemiz varmış, ben yanlış anlamışım, başka banka sandım. haftaya ancak gelebileceğimizi söyledim.<br />her işte bir hayır vardır. ödeme yapmadığımıza göre siparişi iptal edebiliriz . e hadi hayırlısı. </span></div><br /><div><br /><span style="color:#cc33cc;">yavrucaklarıma bi karyola bulamadık bakalım ne olacak:))</span></span></div>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-46300707468700027222010-06-25T23:59:00.000-07:002010-06-28T19:08:17.539-07:00uzaklar çağırıyor ama gidemiyorum<span style="color:#ff9900;">Prof.Dr. Orhan Kural 'ın '' Uzaklar Çağırınca'' Gezi Kitabı adlı kitabını ( 2.baskı, ist., ekim- carpe diem ) yeni okudum.</span><br /><br /><span style="color:#ff9900;">medyadan tanıdığım Prof. Dr. Orhan Kural ' ın kitabıyla yeni tanıştım ve okuma fırsatını buldum. o kadar güzel, değerli bilgiler var ki... Gezi bir '' KÜLTÜR '' dür. ve maalesef bunu pek bilmiyoruz. O kadar güzel özetlemiş ki. gözlemleri çok doğru bencede. bazı bilgileri yeni öğrendim. bazılarını hatırladım. çok faydalandım kısaca.</span><br /><br /><br /><br /><span style="color:#ff9900;">ama gel gör ki bebeklerimi bekliyorum ve ufukta bir tatil. yok. aslında kitap Tatilden ziyade '' GEZGİN '' İ ANLATIYOR . Tatil yapmakla GEZGİN olmak farklı şeyler. tabi bundan tatile giderken nelere dikkat edilir, nasıl ucuza tatil yapılır, nasıl valiz hazırlanır, tatil hastalıkları, turlarla seyahat etmek, yabancı ülkeleri gezmek, gezilecek en değeerli yerler gibi bilgiler var. </span><br /><br /><br /><br /><span style="color:#ff9900;">kitaptan beğendiğim bazı satırları yazmak istiyorum:</span><br /><br /><ul><br /><li><span style="color:#ff9900;">Gezmek, bir arayıştır.</span></li><br /><li><span style="color:#ff9900;">Gezmek, bir zenginliktir. </span></li><br /><li><span style="color:#ff9900;">Gezmek dünyayı anlama isteğidir.</span></li><br /><li><span style="color:#ff9900;">Gezmek dokunmak ve tutmaktır.</span></li><br /><li><span style="color:#ff9900;">Gezmek harita kullanma zevkidir.</span></li><br /><li><span style="color:#ff9900;">Gezmek, kendi içimize yolculuktur.</span></li><br /><li><span style="color:#ff9900;">Gezmek yaşamaktır...</span></li></ul><br /><p><span style="color:#ff9900;">yine kitapta bazı düşünür , yazarların görüşleri ve özdeyişlerden örnekler yazılmış:</span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;">hoşuma gidenler:</span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;">Ön yargı, taassup ve dar görüşlülüğün en iyi tedavisi seyahattir- </span><span style="color:#33cc00;">Mark Twain</span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;">Seyahat eden insan öğrendikleri ve gördükleri ile arınır, mütevazılaşır ve kısakançlıklarından kurtulur... Seyahat bir arayıştır. Seyahat bir arayıştır. Arayın , bulacaksınız- </span><span style="color:#33cc00;">Buket Uzuner.</span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;">Eğer benzersiz olmak istersen , herkesten başka türlü yaşa- </span><span style="color:#33cc00;">Fransız Özdeyişi</span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;">Seyyahlık bir iştir. Seyyahı, turistten ayıran en beligin özellik, gezmeyi iş edinmesidir-</span><span style="color:#33cc00;">Hülya Koç</span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;">Dünya bir kitaptır. Seyahat etmeyen kişi sadece bir sayfasını okumuş olur-</span><span style="color:#33cc00;"> Augustine</span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;">Geziler gençlerde eğitimin , yaşlılarda ise yaşamın bir parçasıdır- </span><span style="color:#33cc00;">Bacon</span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;">İki günü bir olanın günü kayıptır - <span style="color:#33cc00;">Hz. Muhammed ( s.a.v.)</span> </span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;">Kim yolculuğa çıkıp da bir yerde konakladığında şu duayı okursa ,ordan ayrılıncaya kadar ona hiçbir şey zarar veremez.: Allah 'ın eksiksiz , mükemmel kelimeleriyle yarattıklarının şerrinden Allah ' a sığınıyorum - </span><span style="color:#33cc00;">Hz. Muhammed ( s.a.v.)</span></p><p><span style="color:#33ff33;">evet bence harika bir başucu kitabı, geziye çıkarken bu kitabı almayı unutmayın bence.</span></p><br /><p><span style="color:#33ff33;">ben de en erken bir sene sonra , bebeklerim 10-12 aylık olduklarında gidebileceğim tatil hayallerime dalıp gideyim:))</span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;"></span></p><br /><p><span style="color:#ff9900;"></span></p>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-69539665311282396892010-06-25T12:33:00.000-07:002010-06-25T12:46:55.341-07:00gebelikte 27.haftaevettt 27. haftadayım. aslında şu son iki ay çabuk geçti. evde olmama rağmen. bu dönem çalışamadım. 40 günlük raporum ve iki ay heyet raporunu çatır çatır yedim.<br />nasıl zorlandığımı anlatamam. daha önce çevremde hiç bu kadar zor bir gebelik geç,ren birini görmedim. ilk kendimde test ettim! süründüm dersem yeridir..<br />ama şaka maka 7. ayım dolmak üzere.<br />teoman 'ın şarkısında dediği gibi vakit bir türlü geçmezken yıllar hayatlar nasıl geçiyor..<br />bebeklerim çok haeketli. sürekli tekmeliyolar, bir yerlerini iyice dayıyorlar karnıma. bunu hissetmek çok güzel:) tabi öte yandan eğilmek hareket etmek, uyumak, ne yana yatacağını bilememek de işin zor kısmı.ikiz oldukları için 36. haftada gebelik sonlanacak. önce çok üzülmüştüm bunu duyunca . bebeklerim küçük doğacak, erken doğacakları için ya sorun çıkarsa diye. ama ne yalan söyliyeyim karnım büyüdükçe, zorlandıkça evet evet bu kadar gebelik süresi yeter diyorum. Allahım ben kötü bir anne miyim:(<br />umarım herşey yolunda gider.<br />internetten devamlı araştııryorum. bu ay bebek gözünü açıp kapıyormuş , gülme ağlama refleksleri oluyormuş. 26. haftadan itibaren de müzik dinletmeye başlayabilirsin demişti doktorum. ayrıca bebeğimizle konuşmalıyız. düşününce ne kadar mucizevi şeyler. Allahım hikmetinden sual olmaz!!Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-69675158540011388472010-06-25T11:50:00.000-07:002010-06-25T12:01:51.774-07:00bunaldııııımm<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPZSO9u1XlXg_K1psoWPGYvc5DXLJqxGn0sAk3BAlCQm9JcYkCSCQpitvrWppFUbJXJAVttkAfcnKxVVoG7QkL6oY8wGLRsU2CiY33rSZrfsVRJpIT2fQAxWeDJVxC8B-7TKLnHCqMg9A/s1600/bebekler.jpg"><img style="MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 360px; FLOAT: right; HEIGHT: 321px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5486788455681847138" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPZSO9u1XlXg_K1psoWPGYvc5DXLJqxGn0sAk3BAlCQm9JcYkCSCQpitvrWppFUbJXJAVttkAfcnKxVVoG7QkL6oY8wGLRsU2CiY33rSZrfsVRJpIT2fQAxWeDJVxC8B-7TKLnHCqMg9A/s400/bebekler.jpg" /></a><br /><div>benim mutlu,huzurlu, sakin olmam lazım. karnımda iki bebek taşıyorum . ben bir isterken Allah bana iki bebek verdi ve ben ikidebir bunalım giriyorum. Offf... Stresim bebişlerime de yansıyacak.</div><br /><div>herşeye ağlıyorum bugün. altı aydır evdeyim tabi aslında çok doğal. bütün gün evde yamulmuş vaziyette oturup, ne kadar saçma dizi ve kadın programları varsa seyrediyoru. e ben bunalmıyayım da kim bunalsın?</div><br /><div>resmen yarım bir insanım, sürekl, yorgunum, bir gün dışarı çıkıp dolaşsam iki gün kendime gelemiyorum. kitap okuyamıyorum, evimi temizleyemiyorum, yemek yhapamıyorum. ev darmadağın. ruhum daralıyorrrrr.</div><br /><div>işin kötüsü herkes bunlar rahat günlerin, doğduktan sonra asıl yorgunluk diyorlar. oysa ben canımdan bezmiş durumdayım. şu süreç bitsin de yorulmaya razıyım. bence birşey yapamamak çok şey yapmak zorunda olmaktan çok daha kötü..</div><br /><div>sanırım bebeklerimi sağıkla kucağıma alınca herşeyi unutacağım.</div><br /><div>iki ay çabuk geçsin.</div>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1111398688803713812.post-68201574340546546042009-08-27T02:57:00.000-07:002009-08-27T03:26:53.584-07:00devam...<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6qPSvWwmrhyphenhyphen49gCdaWlg5Lt_fKvbMHS3RpvrJ6DtMtyRQ5qOGjCxeXfQ6YSJTipDlH5SS-q7Z5FQY25TrZR-ot3OfJ-_I_SJ7M1u_GFM5hS16dtktOVophBOTt7UiBPKKZrg1pD0LHUE/s1600-h/DSC02718.JPG"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5374588067339200802" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6qPSvWwmrhyphenhyphen49gCdaWlg5Lt_fKvbMHS3RpvrJ6DtMtyRQ5qOGjCxeXfQ6YSJTipDlH5SS-q7Z5FQY25TrZR-ot3OfJ-_I_SJ7M1u_GFM5hS16dtktOVophBOTt7UiBPKKZrg1pD0LHUE/s400/DSC02718.JPG" border="0" /></a><br /><div>...</div><br /><div>eleusis törenleri Cicero'nun dedği gibi , yüzyıllar boyunca insanlara '' yalnız mutluluk içinde yaşamayı değil, iyi bir umutla ölmeyi de öğretmiştir''</div><br /><div>...</div><br /><div><span style="font-family:trebuchet ms;color:#ff0000;"><strong>Sevgi, karanlık ve ölümden doğmuştu, doğumuyla o kör karışıklığı silmeye, düzeni, güzelliği getirmeye başladı. Işık 'ı ve ışığın arkadaşı Gün 'ü yarattı. </strong></span></div><br /><div><span style="font-family:courier new;color:#333333;">...</span></div><br /><div><span style="font-family:courier new;color:#333333;">Prometheus 'un ettiği oyuna kızan Zeus, öçalmak için güzel, sevimli bir kişi yarattı. Bütün tanrılar, peçelerle, örtülerle, çiçeklerle ve altın taçla donattılar onu, adına da ''herkesin armağanı'' anlamına gelen <em>Pandora </em>dediler.Bu güzel ''felaket'' yaratılınca , Zeus onu yeryüzüne indirdi; o günden sonra da kadın, erkeklerin en büyük düşmanı olup çıktı. ( hikaye bu ya :) )</span></div><br /><div><span style="font-family:Courier New;color:#333333;">bazıları, insanları mutsuz kılan kötülüklerin Pandora'nın kendisinden değil de, merakından ileri geldiğini söylerler. Tanrılar bir sandık alıp içini zararlı şeylerle doldurdular; o sandığı Pandora 'ya vererek onu açmamasını bildirdiler. Sonra Pandora 'yı sandıkla birlikte , Epimetheus 'a sundular. Promethus kardeşine Zeus 'dan gelecek armağanları kabul etmemesini söylemişti, ama karşısındaki yaratığın güzelliğini gören Epimetheus dayanamadı. Ne bilirdi ki karşısındaki varlık , varlıkların en tehlikelisi olan kadındır? (<em>yok canım o kadar da</em> <em>değil:( )</em><span style="font-family:georgia;"> Pandora da , bütün kadınlar gibi meraklıydı. sandığın içinde ne olduğunu öğrenmek istiyordu. Bir gün kapağını açtı; sandığın içinden hastalıklar, acılar, kederler, kötülükler çıktı . Korkuyla kapağı kapadı Pandora ama çok geç kalmıştı; olan olmuştu bir kere. Bir tek iyi şey çıkmıştı sandıktan: Umut. İşte o yüzden , insanlar bugün de kötülüklere karşı koymak cesaretini, gücünü buluyorlar</span></span></div>Tuğbahttp://www.blogger.com/profile/12077459827331747932noreply@blogger.com0